RESİM SANATINDAN SEÇMELER.
Fatih Sarmanlı.
Fikret Öztürk.
Fikret Öztürk.
Serhan Kerestecioğlu.
Emine Alışık.
29 Nisan 2014 Salı
28 Nisan 2014 Pazartesi
Barok flüt ve extended flüt teknikleri üzerine ustalık kursu:Gümüşlük
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi ve İTÜ ve MIAM da flüt ve Barok
flüt hocası olan Nihan Atalay , Gümüşlük Müzik Akademisi nde 10-18 Ağustos
tarihleri arasında Barok flüt ve extended flüt teknikleri üzerine ustalık kursu
verecektir.
İstanbul’da doğan sanatçı,flüt eğitimine Mimar Sinan Güzel Sanatlar
Üniversitesi Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Prof. Mükerrem Berk ile
başlaı. 1998 yılında konservatuardan mezun olduktan sonra Fransız Hükümeti’nden
almış olduğu sanat bursuyla Lyon Devlet Konservatuarı’na kabul edildi ve aynı
konservatuardan pekiyi derece ile mezun oldu. İsviçre Hükümetinin verdiği
artistik bursa layık görülerek 2002 yılında Lozan Konservatuarı Yüksek
devresine kabul edildi. Ünlü Fransiz flütist José-Daniel Castellon‘un sınıfinda
konsertistlik ve pedagoji bölümlerinde eğitim gördü ve üstün basariyla mezun
oldu. Barok müziğe olan ilgisi Nihan Atalay’ı Cenevre ve Basel
Konservatuvarları Yüksek Devrelerinde, Barok Müzik Bolümlerinde Lisans sonrası
çalışmalarina yönlendirdi. Ünlü Barok flüt sanatcilari Marc Hantai,Barthold
Kuijken ve Serge Saitta ile çalişmalarını sürdürdü. Çağdaş Yaşamı Destekleme
Vakfı, isviçre Nicati De Luze Çağdaş Müzik Vakfı, Sandoz Vakfı ve Cenevre
Universitesi Derneği tarafindan sanat burslari ile ödüllendirildi. Ayrıca
Cenevre Konservatuarı'nca kendisine yaptığı çalişmalardan dolayı bir adet flüt
hediye edildi, Sanatçı, Barok müziğin yanı sıra Çağdaş muzik tekniklerine olan
ilgisi sayesinde 2005 yılında , yüzyılımızın en ünlü şefi ve bestecilerinden
olan Pierre Boulez’in daveti uzerine Lucern Akademi Orkestrası’nda çalışma
firsatı buldu ve 20. yüzyıl çağdaş eserleri üzerinde çalıştı. Sanatçının
beraber çalıştığı flütcüler arasında dünyaca ünlü Emmanuel Pahud, Michel
Moragues, Sophie Cherrier, Patrick Gallois, Phillippe Bernold gibi isimler
bulunmaktadır. Cenevre Oda Muzigi Orkestrası’nda solo flütist olarak orkestra
çalışmalarina devam eden alan Nihan Atalay,Cenevre Devlet Konservatuarı’nda
görev almıştır. Sanatçı halen Mimar Sinan Guzel Sanatlar Universitesi Devlet
Konservatuarı ve İTÜ MİAM’da flüt ve barok muzik dersleri vermekte ve kariyerine
yurtdışı ve yurtiçinde solo konserleriyle devam etmektedir. Nihan Atalay son
olarak 2012 yilinda ABD Uluslararasi Flüt derneği'nin Las Vegas’ta düzenlemiş
olduğu Barok flüt yarismasinda birincilik kazanmış ayrıca juri özel ödülüne
layık bulunmuştur.
14 Nisan 2014 Pazartesi
MÜZİK BİLİMLERİ HAKKINDA BİRKAÇ YAYIN
Popüler Müziği Anlamak
Yazan: Ayhan Erol
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
Popüler
müziği kültürel kimlik bağlamında anlamaya çalışmak, popüler müziğin kültürel
kimliğe, kültürel kimliğin de popüler müziğe ne verdiğini ve birbirlerini
"nasıl" güçlendirdiğini sormak demektir. Kültürel kimlik, 'ölçeği ve
niteliği ne olursa olsun toplulukları birbirinden ayıran öğelerin bileşimi'dir.
Bu aynı zamanda "kültürel farklılık" temeline göre biraraya gelmiş
grupların, ayırdedilme, karşı olma ya da kendisi olma arzusu ile geliştirdiği
bir aidiyet bilincidir.
Bu
çalışma popüler müzikte anlamı, kollektivitenin sınırları içinde üretilen bir
ürün olarak ele alır. Bu yaklaşımla kültürel kimliği oluşturan, pekiştiren,
dönüştüren birikimi "anlamaya" yardımcı olacak kavramsal çözümlemeler
yapar ve bunların etkin kullanıldığı bir kuramsal çerçeve önerir. Kitabın son
bölümünde bu çerçeve Türkiye'deki popüler müzik bağlamında ele alınır. Böylece
resmi politik söylemde törpülenen, yasaklanan; seçkinci ya da gelenekçi
söylemde sövülen ve kolayca ideal tartışmasına çekilen arabesk, farklı kültürel
kimliklere sahip insanların 'birlik' olmadan 'beraberlik'lerine, dolayısıyla da
benzer popüler deneyimlerine karşılık verecek esneklikte sahip çıkan bir
popüler müzik olarak kabul edilir.
Müzik Üzerine Düşünmek
Ayhan Erol
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
Müzikoloji, etnomüzikoloji, kültürel çalışmalar ve
popüler müzik incelemelerinin ilgi alanına giren daha çok da bu disipliner
eğilimleri çaprazlama kesen sorunlar, burada yer alan yazıların ana odağını
oluşturuyor. Başka bir deyişle bu kitapta yer alan çalışmaların tümü, söz
konusu alanların "bağlamsal bütünleşmesinin" hatırı sayılır etkisiyle
evrilen interdisipliner bir çalışma tarzının sonuçlarını yansıtıyor. Amaç; kimi
zaman kabaca ve aşırı basitleştirilerek dile getirilen bir genelleme ile
"kültür-sanat" konusu olarak görülen kimi zaman da "bir bütün
olarak dünya" perspektiflerinin araştırma alanına sıkışan müzik
incelemesine gereken ilgiyi vermek. Böylece müziği profesyonel bir tercih
olarak belirlemiş eğitimci, müzisyen, besteci, şarkıcı vb. ile bu alanlarda
öğrenim gören öğrencilerin doğrudan yararlanacağı bir kaynak sunmak. Ancak
hemen söylemek gerekir ki kitapta yer alan yazılar farklı müzik türlerine ilgi
gösteren müzikseverlerin bu ilgilerini bir yandan besleyen diğer yandan da
"öteki" müziklere karşı yargılarını yeniden gözden geçirmeye
sevkedecek türden. Dolayısıyla buradaki temel amaçlardan biri de; okuyucuların
kendi müzik kavrayışlarını gözden geçirmelerini sağlamak ve kitap içinde yer
alan benim yaklaşımlarım da dahil olmak üzere, başkalarının müzik
kavrayışlarını kabul ya da reddetmek yerine, kendi söylemlerini hareket noktası
yaparak 'refleksif' bir tutum geliştirmelerine 'aracı' olmaktır.
Müzik Öğretimi Teknolojisi ve Materyal Geliştirme
Yazan: Edip Günay, Mehmet Ali Özdemir
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
'Kitap; Eğitim
Fakülteleri İlköğretim Sınıf Öğretmenliği Bölümü, Müzik Eğitimi Anabilim Dalı
Öğrencileri ile bu alanlarda eğitimciler için düşünülmüştür.
Ayrıca; çalgı dersi veren, müzik kuramları anlatan, korolar yöneten müzisyenler için de yararlı olabilecek niteliktedir.
Eğitim; insanın dış çevre yardımı ile asıl belirleyicileri olan iç dinamikleriyle kendince oluşturduğu, gözlenebilen ve gözlenemeyen (içsel) davranış örgüleridir. Bu davranış örgülerinin içerikleri ise, insanı insan yapan değerlerdir. Öğretim teknolojisi ve öğretim materyalleri bireye iyi insan-iyi vatandaş değerlerinin öğretilmesi, içselleştirilmesi ve olabildiğince gözlenebilir davranışlara dönüştürülmesinde yardımcı olabiliyorsa değer kazanabilir. Öğretim süreçlerinin ve bilgi destekli deneyimlerinin, materyaller aracılığı ile yaratıcılığa ve üretime dönük olarak sürdürülmesi insanı biçimlendirir. Müzik sanatı, öğretim teknolojileri, işe koşulan materyaller... hepsi insanı oluşturabilmek için araç konumundadırlar.Sonuçta bizler, 'insan' yetiştirmiş olmayı umabilmeliyiz.'
Ayrıca; çalgı dersi veren, müzik kuramları anlatan, korolar yöneten müzisyenler için de yararlı olabilecek niteliktedir.
Eğitim; insanın dış çevre yardımı ile asıl belirleyicileri olan iç dinamikleriyle kendince oluşturduğu, gözlenebilen ve gözlenemeyen (içsel) davranış örgüleridir. Bu davranış örgülerinin içerikleri ise, insanı insan yapan değerlerdir. Öğretim teknolojisi ve öğretim materyalleri bireye iyi insan-iyi vatandaş değerlerinin öğretilmesi, içselleştirilmesi ve olabildiğince gözlenebilir davranışlara dönüştürülmesinde yardımcı olabiliyorsa değer kazanabilir. Öğretim süreçlerinin ve bilgi destekli deneyimlerinin, materyaller aracılığı ile yaratıcılığa ve üretime dönük olarak sürdürülmesi insanı biçimlendirir. Müzik sanatı, öğretim teknolojileri, işe koşulan materyaller... hepsi insanı oluşturabilmek için araç konumundadırlar.Sonuçta bizler, 'insan' yetiştirmiş olmayı umabilmeliyiz.'
Edip Günap
Müzik Sosyolojisi
Edip Günay
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
"Müzik
Sosyolojisi; doğayı göz ardı etmeksizin insan kültürü içinde bireylerin, sosyal
grupların ve kuruluşların etkileşimlerinden oluşan gerçekleri müzikle ilişkili
olarak araştıran denemelerden edinilmiş kuramsal bilgiler ile bu deneyimlerden
yararlanılarak sistematikleştirilmiş bilgilerden oluşan bir çalışma alanıdır.
Diğer bilim ve sanat alanlarında olduğu gibi, sosyoloji ve müzik sosyolojisi de
kültürün diğer kurumları ile etkileşimdedir. Bu nedenle kitapta ilişkilerin
incelendiği bir bölüm bulunmaktadır. Genel yaklaşım ise, "Kültürel Müzik
Sosyolojisi" anlayışına uygun olarak nitelendirilebilir. Bu yapı ve içerik
nedeniyle kitap aynı zamanda bir ‘Müzik Kültürü’ kaynakçısı olarak
düşünülebilir."
Edip Günay
Edip Günay
Kültürel Müzikoloji
Yazan: Ayten Kaplan
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
Müzik nedir? Farklı
müziklerin ortak noktası nedir? Müziğin herkesin anladığı ortak bir dil
olduğunda direten insanlar yanılıyorlar mı?
Bir insan olarak besteci, toplum içinde yaşar. Geleneği, kültürel değerleri; tüm kişisel ve toplumsal yaşantısını yaptığı müzikle aktarır. Birey/besteci ile toplum arasında doğal bir etkileşim vardır. Bu etkileşim süreci yayından ticarete, siyasetten eğitime, zorla kültürlemeden kültürleşmeye, bozulma ve yabancılaşmadan kültürel şoka, etnik yapıdan ulusal yapıya dek uzanmaktadır. Gücünü toplumdan alan besteci, doğadaki sesleri kendi estetik anlayışına göre düzenleyerek, benimsediği değerleri dile getirir. Yapıtını örer ve icra yolu ile toplumun kültürel beklenti ve değerlendirmesine sunar. Müzik yapma ve dinlemede sağduyu, duygusal, bilişimsel ve davranışsal düzeyde sağlanabilmişse ve doğal etkileşim alanlarına göre yapılan değerlendirmeler olumlu ise müzik eseri ile toplum arasında bir iç denge sağlanmış demektir. Bu denge durumundaki müzikal görünüm, toplumun kültürel yapısını çözümlemede, yardımcı bir unsurdur. Ancak elde edilen bulgularla Müzik adına genellemeler yapılamaz. Sonuçlar yalnızca 'o' toplum için geçerlidir.
Bir insan olarak besteci, toplum içinde yaşar. Geleneği, kültürel değerleri; tüm kişisel ve toplumsal yaşantısını yaptığı müzikle aktarır. Birey/besteci ile toplum arasında doğal bir etkileşim vardır. Bu etkileşim süreci yayından ticarete, siyasetten eğitime, zorla kültürlemeden kültürleşmeye, bozulma ve yabancılaşmadan kültürel şoka, etnik yapıdan ulusal yapıya dek uzanmaktadır. Gücünü toplumdan alan besteci, doğadaki sesleri kendi estetik anlayışına göre düzenleyerek, benimsediği değerleri dile getirir. Yapıtını örer ve icra yolu ile toplumun kültürel beklenti ve değerlendirmesine sunar. Müzik yapma ve dinlemede sağduyu, duygusal, bilişimsel ve davranışsal düzeyde sağlanabilmişse ve doğal etkileşim alanlarına göre yapılan değerlendirmeler olumlu ise müzik eseri ile toplum arasında bir iç denge sağlanmış demektir. Bu denge durumundaki müzikal görünüm, toplumun kültürel yapısını çözümlemede, yardımcı bir unsurdur. Ancak elde edilen bulgularla Müzik adına genellemeler yapılamaz. Sonuçlar yalnızca 'o' toplum için geçerlidir.
Alevi Bektaşi Kültüründe Kırklar
Semahı : Müzikal Analiz Çalışması
Yazar Neşe Ayışıt Onatça
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
"Bu kitap,
günümüz etnomüzikolojisinin, müziği yalnızca derleyip, notalamayı değil, dilini
araştırarak kültürleri anlamayı, kültürel değerleri nasıl yansıttığını bulmayı
ve müziği kendi kültürel bağlamına yerleştirmeyi hedeflediği göz önüne alınarak
hazırlanmıştır. Alevi-Bektaşi inancının müziğe yansıması ve her bölgeden
örneklenen Kırklar Semahı'nın müzikal yapı özelliklerinin incelenmesini içeren
kitapta, arşiv malzemelerini sunmaktan ziyade, Alevi-Bektaşilerin dinsel
inançları doğrultusunda gerçekleştirdiği söz-müzik-dans üçlüsünden oluşan
Kırklar Semahı'nın inançsal ve yerel müzik karakteristiğinin tespit edilmesi
amaçlanmış, çeşitli öğeleri incelenmiş icrasındaki kendine özgü yerel
karakteristiği sorgulanmıştır."
Neşe Ayışıt Onatça
Mısır’ın Sesi (Ümmü
Gülsüm, Arap Şarkısı ve Yirminci Yüzyılda Mısır Toplumu)
Virginia Danielson
Bağlam Yayınları:
0212 243 17 27
"Virginia
Danielson, yirminci yüzyıl Mısır´ının tarihini Ümmü Gülsüm´ün biyografisi ve
müziğinin analizi ile sanatsal himaye, repertuar geliştirme ve kitle iletişim
işleri ile ustaca birleştirerek yeni bir tür yaratmış: müziksel bir biyografi;
aynı zamanda da belirli bir dönemin ve bölgenin ifadesel kültürünün sosyal
tarihi. Ümmü Gülsüm´ün benzersiz müziğini, otantikliğin yerel değerlerine olan
mahcup yönelişini, sosyal ve ticari faaliyetlerdeki baskın ve eş güdümlü
yönetimini ve sanatçının o günün gerilimli politik ortamında tam olarak nerede
durduğunu inceleyen Danielson, yetenekli ve azimli bir şarkıcının kendisini bir
toplumun ve bir ülkenin sesi hâline getirmesindeki sırrı gün ışığına
çıkarıyor."
Lila Ebu Lughod
Lila Ebu Lughod
Yalan - Sanat Konuşmaları
Yazan: Ahmet Adnan SAYGUN
Bağlam Yayınları: 0212 243 17 27
Ahmed Adnan Saygun’un pek bilinmeyen Yalan-Sanat Konuşmaları kitabı adlı
64 yıl sonra yeniden yayınlandı…
Ahmed Adnan Saygun’un 1943 yılında Ulus Gazetesinde yazdığı yazılardan derleyerek ilk defa 1945 yılında yayınladığı ve çoksesli müzikte ulusalcılıkla ilgili söylemlerini “Ben temsillerle söz söyleyeceğim” diyerek betimlediği bu kitabı, Müzikolog Seyit Yöre tarafından yayına hazırlanarak Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi içinde yeniden yayınlandı. Yalan-Sanat Konuşmaları, Bağlam Yayınları’ndan daha önce yayınlanan Biyografya 5-Ahmed Adnan Saygun adlı çalışmadan sonra Ahmed Adnan Saygun’la ilgili ikinci kitaptır. Yalan-Sanat Konuşmaları, Saygun’un görüşlerinin yanı sıra Seyit Yöre’nin çeşitli açıklamalarıyla da desteklenmiştir. Yalan-Sanat Konuşmaları, sadece müzik alanını değil, Ahmed Adnan Saygun’un işlediği konular itibariyle, Edebiyat, Felsefe, Tarih, Sanat Tarihi ve Sosyoloji gibi birçok alana da fikir verebilecektir.
Ahmed Adnan Saygun’un 1943 yılında Ulus Gazetesinde yazdığı yazılardan derleyerek ilk defa 1945 yılında yayınladığı ve çoksesli müzikte ulusalcılıkla ilgili söylemlerini “Ben temsillerle söz söyleyeceğim” diyerek betimlediği bu kitabı, Müzikolog Seyit Yöre tarafından yayına hazırlanarak Bağlam Yayınları Müzik Bilimleri Dizisi içinde yeniden yayınlandı. Yalan-Sanat Konuşmaları, Bağlam Yayınları’ndan daha önce yayınlanan Biyografya 5-Ahmed Adnan Saygun adlı çalışmadan sonra Ahmed Adnan Saygun’la ilgili ikinci kitaptır. Yalan-Sanat Konuşmaları, Saygun’un görüşlerinin yanı sıra Seyit Yöre’nin çeşitli açıklamalarıyla da desteklenmiştir. Yalan-Sanat Konuşmaları, sadece müzik alanını değil, Ahmed Adnan Saygun’un işlediği konular itibariyle, Edebiyat, Felsefe, Tarih, Sanat Tarihi ve Sosyoloji gibi birçok alana da fikir verebilecektir.
İstanbu
l’da Plastik Sanatlar ve
Müzik
Vural
YILDIRIM
Bilgi Tel : 0505 778 47 44
Plastik
sanatlarda, özellikle resim alanından dostlarımızla zaman zaman bir araya
gelerek sanat üzerine konuşuyoruz. Başlangıçta ressam ve müzisyenler arasında
nasıl bir diyalog olacağına kuşku ile bakılmıştı. Bunu ben de çok doğal
karşılıyorum. Resim ve müzik; 18. yüzyıla kadar tamamen birbirlerinden bağımsız,
aralarında herhangi bir ilişki olmayan iki sanat dalı. Oysa şimdi görüyoruz ki,
özellikle son yüz yıldır, resim ve müzik arasında her şeyden önce “dil” bağı
kurulmuş. Bu bağ iki alanı birbirine eklemleyerek neredeyse yeni bir sanat
alanı üretecek. Ressam ve müzisyenin konuşmalarındaki terminolojinin
benzeşikliği, kimin hangi alandan olduğunu ayırt etmemizin zorluğu ile daha
kolay anlaşılmaktadır.
Resmin
dili müziğin dili ile, müziğin dili resmin dili ile ifade edilebiliyor.
Örneğin, “senfoni” kavramı resimde, “renk” kavramı müzikte çok rahat
kullanılmakta.
Müzikli Yaşam Anılarım/Prof. Özer Sezgin
Haz: Vural Yıldırım-Mehmet Bilget
Pan Yayıncılık: 0212 261 80 72
0505 778 47 44
Bir müzik insanının çağ içindeki serüveni, edebiyat
tadında bizlere aktarma çalışması.
Çağın içinde yaşayarak ömrünü
sürdüren bir müzik insanı, Özer Sezgin. “Çağın içinde yaşamak nedir?” diye
soranlara verilecek en belirgin cevap, içinde bulunduğu zaman diliminde
insanlığa, kültüre ve sanata katkı sağlamak üzere zamanını vakfetmek olmalıdır.
Özer Sezgin yaşamının her anını müzik
ile dolu dolu geçiren ve bu alanda kendini sürekli geliştiren bir insan.
Kendisi ile yapmaya çalıştığımız söyleşi çalışması, kendi dönemine ışık
tutmanın ötesinde, müzik yaşantısı içinde olan her bireyi yakından ilgilendiren
bilgilerle doludur.
Bu çalışma aslında bir müzik insanın
bilgilerini ortaya koyarken, aynı zamanda günümüze değin devam eden ülkemiz müzik serüvenini de okura
samimi, içten ve tüm yalınlığı ile sunuyor.
Biz Özer Sezgin ile bu çalışmalar
için bir araya geldiğimiz anlarda, disiplini, eğitimciliği, yöneticiliği vb.
vasıfları tekrar tekrar sorgulayarak öğrendik. Teşekkürler Özer Sezgin hocam…
CİHAT AŞKIN NİSAN 2014 BÜLTENİ
Mart ayının sonunda Londra Leighton House'da Talent Unlimited Vakfı için piyanist Can Okan eşliğinde başarılı bir resital veren Cihat Aşkın, 2 - 9 Nisan tarihleri arasında Queenswood'da Masterclass verecek. New Virtuosi Akademisi’nin konuğu olarak Londra'da bulunacak olan Aşkın, aynı zamanda yirmi yıl önce mezun olduğu Royal College of Music'de düzenlenecek olan New Virtuosi’nin kuruluşunun 5. Yıldönümü törenine de katılacak. Ani Schnarch'ın başkanlığında yapılan organizasyona Aşkın 3. kez katılmaktadır.
* * *
Londra dönüşünde İstanbul'da Orçun Orçunsel yönetiminde Notre Dame de Sion orkestrası ile Mozart'ın 5 numaralı Türk konçertosunu çalacak olan Aşkın, 16 Nisan tarihinde Bursa'da Brahms projesine devam ederek korno sanatçısı Ertuğrul Köse ve piyanist Can Okan ile Brahms'ın Kornolu üçlüsünü ve Ozan Sari, Görkem Çalgan ve Rahşan Apay ile 1 numaralı yaylı dörtlüsünü seslendirecek.
* * *
Kuruculuğunu ve sanat yönetmenliğini yaptığı Afyon Kocatepe Oda Orkestrası ve Afyon Kocatepe Üniversitesi Müzik Aletleri Müzesi'nin 24 Nisan'daki açılış törenine katılacak olan sanatçı 26 Nisan'da ise Küçükçekmece Halkalı Kültür Merkezi'nde Hakan Dedeler ile birlikte keman ve tanbur konseri verecek.
* * *
Cihat Aşkın TRT Radyo 3’te her pazar sunduğu Minyatürler programına devam ediyor. Nisan ayında piyanist Şahan Arzruni, kemancı Selim Giray ve Deniz Şensoy, viyolonselci Dorukhan Doruk, piyanist Gülnare Şekinskaya ve Gülru Ensari programda yer alacaklar.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Sessiz Bir Çığlıktır Hakan Ali Toker Ritüellerin gündelik yaşamdan koparak, kamusal alan dışına çıkmasıyla birlikte müzi...
-
KONSER ARKASI MÜZİK DERGİSİ OCAK 2024 SAYISI YAYINDA https://www.konserarkasi.com/3d-flip-book/ocak-2024/ Değerli Klasik Müzik Dostu, 🍀 ...
-
İnci Tanelerinden Barok Müziğe Popüler kültür bizlere belleğimizin oyunlarını oynamaya devam ediyor. Aşağıdaki linkten Konser Arkası Klasi...
-
KONSER ARKASI ŞUBAT SAYISI YAZININ TAMAMI LİNKTE: https://www.konserarkasi.com/3d-flip-book/subat-2024/